Prostat Kanseri Ameliyatı, prostat kanseri çok ileri evreler dışında nadiren bir belirtiye yol açar ve prostat kanserli hastaların büyük bir kısmında hiçbir belirti görülmemektedir. Dolayısı ile prostat kanseri şüphesi ya parmakla rektal muayenedeki bir anormallik veya psa seviyesindeki yükselme durumunda oluşmakta ve bu hastalarda prostat iğne biyopsisi yapılır. Prostat iğne biyopsisi genelde ultrason eşliğinde rektal yoldan yapılır. Prostattan doku örneği almak için 18 G çapında iğne kullanılır.

Prostat kanseri erkeklerde görülen kanserlerin en başında gelmektedir. Genelde belli bir şikâyet yaratmamakla beraber çoğunlukla 40 yaşından sonra düzenli olarak gidilmesi gereken doktor kontrollerinde ortaya çıkmaktadır. Bunun için prostatın makattan parmakla muayenesi ve PSA (Prostata has bir kan testidir) yıllık kontrollerde mutlaka değerlendirilmesi gereken muayeneler arasındadır. Prostat içine sınırlı kalmış, prostatın dışına taşmamış ve vücuda sıçramamış kanserlerde cerrahi tedavi sıklıkla yapılır. Bu ameliyatta bölgesel lenf bezleri de gerekli durumlarda çıkarılır. Kanser tespit edilmemişse hastaların çoğu kapalı ameliyatla ya da gereğinde açık ameliyatla tedavi edilirler. Kapalı ameliyatlar 90 gramın altında olanlarda kullanılır. Kapalı ameliyat, cerrah Uzman olursa açık ameliyat kadar iyidir ve hasta daha az hastanede kalıp daha az rahatsızlık çeker. Prostat büyükse açık ameliyat zorunlu olacaktır. Prostat ameliyatında prostat kanseri ameliyatından farklı olarak tüm prostat alınmaz. Bunu bir portakal olarak düşünürsek prostat, sulu dokunun şişmesiyle oluşur. Kanser ise bunun kabuğundadır. Kanser ameliyatında kabukla beraber tüm organ çıkarılmaktadır.

Prostat kanserinin robotla ameliyatı da mümkündür, bu ameliyattan sonra erkeklerde sperm kanalları bağlanmış olur. Bu yüzden operasyon sonrasında boşalma fonksiyonu tamamen kayboluyor. Bu hastalar çocuk sahibi olmak istediklerinde de ancak yardımcı üreme tekniklerinden faydalanabilirler. Uzun dönemde idrar kaçırma az da olsa görülebilmektedir. Sertleşme sorunu idrarı kaçırmadan daha sık görülmektedir. Her iki sıkıntıda robotla cerrahi müdahale sayesinde sertleşmeyi ve idrarı tutmayı sağlayan sinirlerin çok iyi korunması sayesinde daha az görülür. Maksimum keskinlikle ve hassasiyetle ameliyat yapılmasına olanak sağlayan robotik cerrahi sisteminin prostat cerrahisinde en önemli avantajları idrar kontrolünün yapılması ve cinsel fonksiyonların geri kazanılmasındaki olumlu etkileridir. İdrar kontrolü ve cinsel fonksiyonlara önemli katkılar sağlayan damar ve sinir yapılarının prostat ile yakınlığı çok büyük bir hassasiyetle çalışmayı gerektirmektedir. Robotik cerrahi sistemin sağladığı görüntüyü büyütme, hassas ve yakın çalışma imkânı ve 3 boyutlu görüntünün sağladığı cerrahi alana daha iyi adapte olma gibi avantajlar sayesinde riskler en aza indirilmektedir.